Yapılan imar planlarını, yapı projelerini, yol projelerini,
demiryolu projelerini, bahçe mimarisine ilişkin düzenleme
planlarını vb. projeleri zemine uygulama işlerine Aplikasyon
denir.
Aplikasyon, harita veya planların yapımı amacı ile arazide tesis
edilmiş olan poligon noktası vb. gibi sabit noktalardan
yararlanılarak yapılır.
Aplikasyon, çoğunlukla prezisyon (hassasiyet) gerektiren
çalışmalardır.
Aplikasyon Nasıl Yapılmalıdır?
Her işte talep edilen bir doğruluk vardır, olmalıdır da. Talep edilen doğruluğa
göre ölçme yöntemi ve kriterleri seçilir. Aplikasyonda elde edilecek prezisyon
( doğruluk, hassasiyet ), seçilecek ölçme yöntemi ve kriterlere göre değişkenlik
arzedebileceği gibi, ilerde büyük zararlara yol açabileceği gözardı
edilmemelidir. Bu nedenle önemlidir.
Bir mühendislik hizmetinde tasarlanan geometrinin talep edilen dogruluğu
karşılayacak şekilde araziye aktarılması gerekir.
Yatay geometrinin araziye aktarılması işlemi, Konum Aplikasyonu'dur.
Konum aplikasyonuna inşaat şantiyelerinde, en güzel örnek; ‘binaların
aplikasyonu’ dur. Bu uygulamanın bir çok yöntemi olmasına rağmen, sıklıkla
şantiyelerde uygulanan yöntem ve olması gereken Harita Mühendislik ölçme
yöntemlerinden bahsedilecektir.
BİNALARIN KONUM APLİKASYONU
Vaziyet veya konum planı üzerine yerleştirilmiş olan bir binaya ait köşe
noktalarının, planı üzerinden elde edilen aplikasyon elemanlarından
yararlanılarak aktarılmasi işlemine binanın aplikasyonu denir.
A) Şantiyelerde Uygulanan Yöntem:
Şekilde I, II, III, IV noktalarının çevirdiği parsele ait ölçme krokisi verilmiştir.
Parsel içine yerleştirilecek binanın AB cephe doğrultusunun I, II sınır çizgisine
paralel olarak 5 metre içeri çekilmesi, D köşe noktasının da I, IV sınır çizgisinden
3 metre içerde olması öngörülmektedir.
Aplikasyon işlemi, önce D, sonra A bina köşelerinin araziye işaret edilmesi
suretiyle yapılır.
Bu amaçla I, II sınır çizgisine 5 ve 14 metre, I, IV sınır çizgisine ise 3 metre uzaktan
paralel dogrultular jalonlanır. I, II sınır çizgisine 14 metreden jalonlanan paralel
doğrultu ile I, IV sınır çizgisine 3 metreden jalonlanan paralel dogrultunun kesim
noktası aranan D noktasıdır. D noktasından AB doğrultusuna inilen dikin ayağı A
noktasıdır.
Daha sonra B ve C noktalarını belirtmek amacı ile, cephe doğrultusu üzerinde
A’dan 12 metre alınarak B noktası ve bu noktadan çıkılan dikin üzerinde de
9 metre alınarak C noktası işaretlenir.
Aplikasyonu kontrol amacı ile AC ve BD köşegenleri ile DC kenarının uzunlukları
ölçülür.
İşaretlenmiş olan bu noktalara, nokta kazıkları çakılır ve aplikasyon noktaları ip
iskelesi üzerine doğrultuya girerek taşınır.
Jalonlanan AB, BC, CD ve AD doğrultuları, doğru bir biçimde ip iskelesinin ahşap
çıtasına aktarılır. Aktarma işlemi ip iskelesinin ahşap çıtasına çakılan çivilerle yapılır.
Bu çivilere takılan tel veya ipler AB, BC, CD ve AD doğrultularını gösterir ve bu
şekilde iplerle yapı çalışmaları yürütülür.
B) Harita Mühendislik Ölçme Yöntemi:
Öncelikle, aplikasyona yönelik, saha içinde uygun sayı ve konumdaki noktalardan
yatay ( nirengi, poligon vs. ) ve düşey (nivelman ) ağlar oluşturulur.
Bir noktanın belirlenmesinde kullanılabilecek yöntemler şunlardır:
ü
Dik koordinat metodu , sık kullanılmaz
ü
Kutupsal koordinat metodu,
ü
Bağlama metodu (iki noktadan kenar kestirmesi) , sık kullanılmaz
ü
Kestirme metodu (iki noktadan açı kestirmesi), sık kullanılmaz
Konum aplikasyonunda, kutupsal koordinat metodunda yatay açı ve
yatay uzunluk ölçme yöntemleri ve bunu sağlamak için de Elektronik
Takeometre ( Total Station ) ölçme aletleri kullanılır. Ölçme aleti seçilirken
açı okuma doğruluğu ve mesafe okuma doğruluğu, prezisyonu etkileyen
unsurlardandır.
A ve B noktaları koordinatları bilinen, arazide mevcut, ağa ait noktalardır.
Konumlandırılması hedeflenen yapıya ait Pi noktasını aplike
etmek amaci ile, ölçme aleti, B noktasına kurulur ve A noktasına yöneltilir.
B açısının yardımıyla BP doğrultusu bulunur ve bu doğrultu üzerinde BP
mesafesi kadar alınarak Pi noktasının yeri tesbit edilmiş olur.
Dikkat edilmesi gereken husus; bu aplikasyon modelinde, aplike edilen
noktaların hiç biri türetilmez, dolayısıyla türetilen noktaların hatalarını da
birlikte taşıması söz konusu değildir. Bu nedenle, aplike edilen her nokta
aynı ve yüksek prezisyona (doğruluğa) sahiptir. Aplike edilen nokta sayısı
arttıkça, işlem hızı da artar. Oysa Şantiyelerde uygulanan
yöntemde, hem hatalar taşınır, hem de prezisyon düşüktür.